Eskiden beri çeşitli sebeplerden dolayı ebeveynlerimizden,evlenme çağına gelmiş arkadaşlarımızdan duyduğumuz klişe bir sorudur bu.Hep aklımda mukayeseye sebep olan ama son zamanlarda oldukça kafamı tırmalayan bu soruya cevap vermek istedim dilimin döndüğü, kalemimin yazdığınca...
Öncelikle 2015 yılında kendi ayakları üzerinde durabilen, derslerde dahi bayan öğrencilere pozitif ayrımcılık yapan bir akademisyen olarak ve en önemlisi de bir bayan olarak bu soruyu irdelemekten biraz utanç duyduğumu söylemeden edemeyeceğim.Ama yıllardır beynimin bir köşesinde olup son zamanlarda dayanılmaz halde sancıya sebep veren bu soru benim kafamı kurcalıyorsa muhakkak bir sebebi vardır diyorum. Nedir ki bizi,bayanları böyle garip bir kategoriye ayıran ve yine biz bayanların hangi kategoriye ait olduğuna veya olması gerektiğine iten güç???Bulunduğumuz coğrafya mı?toplum etkisi mi?ataerkil aile eğitimi mi? ya da ergenliğe girdiğimiz andan itibaren belki de bizim unuttuğumuz ama beynimizin bir yerinde yer etmiş hayatımızdaki bir erkeğin (kardeş,abi,baba,sevgili,arkadaş...vs.) ağzından bu soruyu duymuş olmamız mı?Sizlerin neden bu düşünceye itildiğinizi bilemem ama kendimi açıklayabilirim. Galiba ben bu soru ya da cümleyi duyduğum zaman 15 yaşındaydım.Sıcacık bir aile yemeğinde babamın eşsiz tecrübeleri sonucu abime verdiği verdiği minik,laf arasında geçen bir öğüt olduğunu hatırlıyorum...Sonrasında ise büyüdükçe çeşitli kişilerden de farklı zamanlarda da duyduğum bu cümleye iki farklı birey olarak cevap vermek istiyorum.Çünkü değişmeyen tek şeyin değişim olduğu bu hayatta benim de görüşlerimin değişmesi normaldir değil mi?Hiç 15 yaşındaki saf,bu konularda fikir yürütebilecek vizyonu olmayan küçük bir kızla 27 yaşındaki "tecrübeli" denilebilecek kadar yaşamış eşşek kadar kızın düşünceleri hiç bir olur mu?:)))))Tabi ki olamaz...Uzun lafın kısası eski ben 15'lik küçük kız "evlenilecek kız" olmayı tercih ederdi, çünki bu sanki övünç kaynağıydı sanki benim küçük aklımca...Ama şimdiki ben ise "eğlenmelik kız "olmayı tercih ediyor doğrusu."Yok artık, daha neler!!!" dediğinizi duyar gibi oldum şimdiden:))Ama bir durun ve devamını da okuyun bence...Şöyle arkanıza yaslanın ve düşünün evlenmek,evlenmelik kız olmak eskiden annelerimiz zamanında çok daha mümkünken, 80 sonları özellikle de 90 jenerasyonun gençlerinin (tabi benim de:))) hakim olduğu şimdiki zaman diliminde oldukça zordur. Neden mi?? Çünkü eskiden hayat daha kolaymış...Düşünün kız- erkek ayırtmaksızın 11 yaşında yatılı okula giden , safça yetişen bir nesil ve yine aynı nesil okul bitince köy enstitüsü ve öğretmen okulları sayesinde doğrudan mesleğe atılabiliyor...Yani üniversite okumanın şart olmadığı, hadi okudun diyelim işsizliğin ensemizde kol gezinmediği,tüm bunlarla baş ederken yılların geçip gitmediği,evlenme yaşının 30-35 olmadığı, insanların mantıklarından ziyade safça kalplerinden gelerek sevdiği,hayat standartlarını en iyi yapmak yerine "iki gönül bir olunca samanlık seyran olur" mantığıyla hayata baktığı bir nesilden bahsediyoruz...Bu kadar sorun ve sorumluluk olmadan tek bilinmeyenli bir denklem misali yaşanan hayatlarda tabi ki de makbul olan EVLENMELİK KIZ olmaktır.Oysa şimdiki zaman diye nitelendirdiğimiz ve bilinmeyen denklemleri yine bizim kendimizin oluşturduğu; en basiti sevdiğimizi söylerken dahi önümüze yıl setleri koyacak kadar sorumluluk sahibi olan biz gençlerin hakim olduğu şimdiki zamanda ben "eğlenmelik kız" olmayı seçerim azizim.
Sahip olduğum kadronun bile 2 yıl sonra ne olacağı bilinmezken,sevdiğimiz adamlarla "ya olursa,neden olmasın" mantığıyla gelecek hayali kuramayacak kadar kazık yemişken bu hayattan, tabi ki de EĞLENMELİK KIZ olmayı tercih ederim.En azından safımı belli eder, saçımı gereksiz yere süpürge etmeden,çok bağlanmadan,çok sahiplenmeden ve sahiplenilmeden, az sorun çok huzur mantığıyla hızlı yaşayıp genç ölürüm:))
Bizi böyle kategoriye ayıran,günümüzde hayal kurmaktan, sevgide teslimiyetten kaçan, kendi küçük beyinlerince mantık yürütüp , deneme yanılma yoluyla ilişki yaşayan,yediği kazıkları unutamayan ve yine yeniden kazık yersem diye satranç oynarcasına adım atan,zamanında günlerini gün eden ama durulunca da "kaliteli,yürekli,sadık" kız arayışına giren erkeklerin hakim olduğu bu devirde hiç düşünmeden , gururla EĞLENMELİK KIZ olmayı tercih ederim.
Öyle sakala böyle tıraş sözünden yola çıkarak öyle yüreklere böyle kızlar der ve bol EĞLENMELİ güzel günler dilerim.:)
Sign up here with your email