DÖNEMEÇ

Sadece  üç hece olmasına rağmen söylerken de, duyunca da insanı irkilten ağır bir kelime... Dönemeç...

Yol ayrımı, doruk noktası, dönüm noktası, ikinci şans, fırsat, kader gibi farklı sözcüklere bürünerek karşımıza çıkan bu süreçle hayatımızın bir safhasında elbet karşılaşmışızdır. Karşılaşmadıysanız da emin olun, hiç beklemediğiniz bir anda size "merhaba ben geldim" diyecektir...

Evet ağır, ihtişamlı ve karizmatik olan dönemeç beynimizi meşgul eden, içimizi kemiren sancılı bir süreçtir. Ama biliyoruz ki her fırtınalı dönemden, sancıdan sonra bir dinginlik ve huzur gelir... Hatta o en güzel, en zarif, bakmaya bile doyamadığımız İNCİ dahi istiridyenin içindeki ummanlı sancıdan sonra doğmaz mı?

Kişiden kişiye sebepleri, etkileri ve sonuçları farklılık gösterse de, genellikle uykusuz geceler, şiş gözler, durgun hal, kalp sıkışıklıkları ve belkide her söndürüşte farklı bir seçeneği temsil eden izmaritleri barındıran gri ve pusludur yol ayrımları...

İyi düşünmek gerekir sonunu, seçenekleri... Şanslıysan düşünmek için bolca vaktin vardır. Ama bazen herkes o kadar da şanslı olmaz. Bir gün gibi kısa bir zaman da kendimize göre en DOĞRU kararı vermemiz gerekir. "DOĞRU" evet olması gereken, ama kişilere ve konumlara göre değişen bu kavramda karar kılmakta oldukça zordur.


Peki nasıl anlayacağız verdiğimiz kararın doğru olup olmadığını?



İşte en zor soru da, safha da budur. Sağlıklı karar verebilmek için öncelikle dış seslere kulaklarımızı kapamalıyız. Sonra  kendi içimizde başlayan savaşı soğukkanlılıkla göğüslememiz gerekir.  Beyin ve kalp tüm silahlarını, nedenlerini kuşanarak delicesine çarpışırlar. Biri aşırı mantıklı , hatta belki egolu; diğeri ise aşırı duygusal, sadece kendini düşünen, belki de anlık, kaçamak kararlar verir bu savaşta. Bir veya birkaç raunddan oluşan bu savaştan, beynin önerileri ve kalbin nihai kararı ile
minimum hasar ve maximum kazançla çıkılması en sağlıklı olanıdır.  Bu sürecin sonunda kalbimize ılık bir rahatlık hissi geliverirse, işte o zaman anlarız doğru karar verdiğimizi...


Peki ya sonra?



Karar verdikten sonra tek yapmamız gereken geriye dönüp bakmamaktır. En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir felsefesi ile verdiğimiz kararın arksında kaya gibi sağlam durarak yeni hayatımıza  HOŞ GELDİN deme zamanıdır artık.


Önümüze çıkan zorlu dönemeçlerden sonra -"Ey hayat seni ben seçtim, bundan sonra kahrın da, lütfun da başım gözüm üstüne" diyerek bilinmezin güzel kollarına atladığımız, huzurlu günler yaşamamız dileğiyle...J

Previous
Next Post »